
Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Özellikle Marmara, Ege ve Doğu Anadolu bölgelerinde deprem riski, gayrimenkul piyasasını doğrudan etkileyen önemli bir faktör haline geldi. Son yıllarda yaşanan büyük depremler, vatandaşların konut tercihlerinde güvenlik ve dayanıklılık kriterlerini ön plana çıkardı. Bu durum, deprem riski bulunan bölgelerde konut satışları üzerinde hem fiyat hem de talep açısından dikkat çekici değişimlere yol açtı.

Deprem Bilinci Konut Tercihlerinde Belirleyici Oluyor
Kahramanmaraş ve Hatay merkezli 2023 depremlerinden sonra toplumun büyük kesiminde ciddi bir farkındalık oluştu. Artık ev alacak vatandaşlar yalnızca fiyat, lokasyon ya da manzaraya değil; binanın zemin etüdüne, yapı denetim raporuna ve deprem yönetmeliğine uygunluğuna bakıyor.
Emlak danışmanlarının aktardığına göre, özellikle İstanbul ve İzmir gibi yüksek deprem riski taşıyan şehirlerde vatandaşlar yeni yapılan, sağlam temellere sahip sitelere yöneliyor. Eski binalarda ise fiyatlar belirgin şekilde düşerken, kentsel dönüşüm kapsamına alınan yapılar hem yatırımcıların hem de ev sahibi olmak isteyenlerin dikkatini çekiyor.
Riskli Bölgelerde Fiyat Düşüşleri Gözleniyor
Deprem riski yüksek olan bölgelerde ikinci el daire satışlarında durgunluk yaşanıyor. Özellikle 1999 öncesinde inşa edilmiş, depreme dayanıksız binalarda değer kayıpları ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Gayrimenkul piyasası uzmanları, bu tür binaların satışında fiyatların yüzde 30’a varan oranlarda düştüğünü belirtiyor.
Buna karşın, kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yeniden inşa edilen konutlarda değer artışı dikkat çekiyor. Vatandaşlar, daha sağlam ve güvenilir yapılar için eski evlerini terk ederek yeni projelere yatırım yapmayı tercih ediyor.
Güvenli Konutlar Daha Hızlı Satılıyor
Emlakçılar, deprem riski düşük bölgelerde veya sağlam zemin üzerine inşa edilmiş yapılarda satışların çok daha hızlı gerçekleştiğini aktarıyor. Özellikle zemin etüdü yapılmış, son deprem yönetmeliğine uygun inşa edilen siteler yatırımcıların ilk tercihi haline gelmiş durumda.
Birçok uzman, deprem gerçeğiyle birlikte “sağlam ev = yüksek talep” denkleminin kalıcı hale geldiğini vurguluyor. Bu durum, deprem riskine karşı bilinçlenen vatandaşların uzun vadede güvenliği önceliklendirdiğini gösteriyor.
Bankalar ve Sigorta Şirketleri de Etkileniyor
Deprem riski bulunan bölgelerde konut satışları yalnızca alıcı ve satıcıyı değil, finans ve sigorta sektörünü de doğrudan ilgilendiriyor. Bankalar, riskli yapılara kredi verirken daha temkinli davranıyor. Sigorta şirketleri ise DASK (Zorunlu Deprem Sigortası) ve ek poliçelere olan ilgiden memnun.
Özellikle yüksek risk taşıyan bölgelerde kredi faiz oranlarında farklılıklar gözlenirken, vatandaşların konut kredisi başvurularında yapı güvenliği ilk koşul haline gelmiş durumda.
Yatırımcılar İçin Yeni Trend: Depremden Kaçış Bölgeleri
Deprem riskinin yüksek olduğu şehirlerde yaşayan bazı vatandaşlar, son yıllarda daha güvenli bölgelere taşınma eğiliminde. İç Anadolu, Karadeniz ve bazı kıyı bölgeleri bu noktada cazibe merkezi haline geldi.
Yozgat, Kayseri, Eskişehir, Samsun ve Trabzon gibi şehirlerde son iki yılda konut taleplerinde gözle görülür artış yaşandı. Bu bölgeler, hem deprem riskinin görece düşük olması hem de konut fiyatlarının İstanbul ve İzmir’e göre daha uygun olması sebebiyle tercih ediliyor.
Kentsel Dönüşümün Rolü
Deprem riski bulunan bölgelerde konut satışları üzerinde en önemli çözüm modeli kentsel dönüşüm projeleri oldu. Özellikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen projeler, riskli yapıların hızla dönüştürülmesine katkı sağlıyor.
Yeni yapılan binaların satış hızının çok yüksek olması, vatandaşların dönüşüme olan güvenini artırıyor. Kentsel dönüşüm bölgelerinde konutların hem kira getirisi hem de satış değeri, eski binalara kıyasla iki katına kadar çıkabiliyor.
Alıcılar Nelere Dikkat Etmeli?
Gayrimenkul uzmanları, deprem riski bulunan bölgelerde konut satın almak isteyen vatandaşlara şu kriterlere dikkat etmelerini öneriyor:
- Binanın inşa yılı ve yönetmeliğe uygunluğu
- Zemin etüdü raporu
- Yapı denetim belgeleri
- Kentsel dönüşüm kapsamında olup olmadığı
- Deprem sigortası durumu
Bu kriterlere dikkat eden vatandaşlar, hem güvenli bir evde yaşama şansı yakalıyor hem de uzun vadede yatırım değerini korumuş oluyor.
Deprem Riski Gayrimenkul Piyasasını Yeniden Şekillendiriyor
Türkiye’de yaşanan büyük depremler, konut satış alışkanlıklarını kalıcı şekilde değiştirmiş durumda. Deprem riski bulunan bölgelerde konut satışları, güvenlik kriterleriyle birlikte şekilleniyor. Eski ve dayanıksız binalar değer kaybederken, yeni ve sağlam yapılar daha yüksek fiyatlarla alıcı buluyor.
Uzmanlara göre, önümüzdeki yıllarda emlak piyasasında en önemli kriter “deprem güvenliği” olacak. Bu nedenle hem alıcıların hem de yatırımcıların, tercihlerini yaparken bu unsuru göz ardı etmemesi gerekiyor.







