
Sanayi, tarım, lojistik ve turizmi aynı potada buluşturan ender kentler arasında yer alan Tarsus; Çukurova Uluslararası Havalimanı ile global pazarlara açılmasının yanı sıra Agropark sayesinde tarımda inovatif çözümler üretiyor. Ayrıca OSB’lerindeki yeşil sanayi hamlesiyle bölgesel kalkınmada öncü rol oynayan kent, günümüzde Çukurova’nın yükselen ekonomileri arasında olmayı başardı.
Dünya Gazetesi Mersin Bölge Temsilcisi Fahriye Kutlay Şenyurt bölgedeki gelişmeleri kaleme aldı.
Zengin kültür mirasıyla inanç turizminin de merkezleri arasında sayılan kadim şehir Tarsus; tarihi mirası ve zengin mutfağıyla bacasız sanayi turizmde kayda değer bir potansiyeli elinde bulunduruyor. Bununla beraber sadece bir turizm şehri olan Tarsus, tarım, sanayi ve lojistikteki potansiyel dinamiklerini harekete geçirerek, yalnızca Çukurova’nın değil, Türkiye’nin de en parlak yükselen yıldızlarından biri olarak geleceğe emin adımlarla ilerliyor.
Adana ile Mersin arasında, Tarsus’un kalbinde yer alan Çukurova Uluslararası Havalimanı, bölgenin kaderini değiştiren yatırımlar arasında ilk sırada geliyor. 11 Ağustos 2024’te kapılarını açan havalimanı, sadece bir yıl içinde 40 bin uçuşa ev sahipliği yaparak 6 milyondan fazla yolcuyu ağırladı.
Bugün 14 ülkeye 23 noktadan direkt uçuş ağına sahip olan havalimanı, yalnızca Tarsus’a değil; Adana ve Mersin’in yanı sıra Hatay, Osmaniye, Niğde, Gaziantep ve Kahramanmaraş gibi çevre illere de hizmet sunuyor. Turizm ve iş dünyası için yeni bir buluşma noktası haline gelen bu stratejik merkez, Tarsus’un lojistik avantajını katlayarak artırıyor. KZV Havalimanları Genel Müdür Yardımcısı Göksu Güney’in belirttiği gibi, iç hatlarda İstanbul’dan Van’a, dış hatlarda Berlin’den Moskova’ya kadar uzanan bu geniş uçuş ağı, Tarsus’u bir anda uluslararası sahnenin önemli bir oyuncusu haline getirdi.
Tarımda yenilik ve katma değerin merkezi oldu
Tarsus, yalnızca tarihiyle değil, tarımdaki öncü rolüyle de dikkat çekiyor. Türkiye’nin tarım ve gıda alanındaki ilk ve tek Teknoloji Geliştirme Bölgesi Mersin Agropark, kentin vizyonunu geleceğe taşıyor. Alifakı ve Reşadiye’de yaklaşık 800 dekarlık arazide kurulan bu merkez, tarımın artık klasik yöntemlerle değil, teknoloji ve Ar-Ge ile güçlendirileceğini gösteriyor. Bugün ofislerde yüzde 90, arazide yüzde 76 doluluk oranına ulaşan Agropark, hem yerli hem de yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor. Yakında devreye alınacak kümeleme ve UR-GE projeleriyle Tarsus, ‘akıllı tarım’ın da öncüsü olacak.
Sanayi yatırımlarında da Tarsus’un adını sıkça duyuyoruz. Mersin’in sanayi gücünü temsil eden ve kentin en önemli üretim ile istihdam merkezlerinden biri olan Mersin Organize Sanayi Bölgesi (MOSB), yatırımlarla büyümeye devam ediyor. Kurulduğu günden bu yana her yıl üretim ve istihdam odaklı büyüme stratejisini sürdüren MOSB, 4., 5. ve 6. bölgelerin de devreye girmesiyle kapasitesini daha da artırmayı hedefliyor. Tarsus Organize Sanayi Bölgesi, 5 bin 200 dönümlük dev alanında yüzde 99 doluluk oranına ulaşarak yatırımcının güvenini kazandı. Yalnızca 23 dönümlük tek bir parselin boş kalması, bölgeye olan yoğun ilgiyi net şekilde gösteriyor. Artan talepler üzerine Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın onayıyla genişleme sürecine giren OSB, yüzde 50 büyüme hedefiyle hem mevcut yatırımcıların kapasite artışına hem de yeni girişimlere alan açacak. Bu gelişme, Tarsus’u sadece Çukurova’nın değil, Türkiye’nin en önemli üretim üslerinden biri haline getirecek. Öte yandan TÜİOSB, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onayıyla “Gıda İhtisas ve Karma OSB” kimliğine kavuşarak tarihi bir dönüşüm yaşadı. Artık yalnızca tarımsal üretim değil, Avrupa Yeşil Mutabakatı kriterlerine uygun sürdürülebilir üretim yapacak tüm sektörlere ev sahipliği yapacak. Bu vizyon Tarsus’u ‘yeşil sanayi’nin merkezi konumuna taşıyor.
Bütün bu büyümenin yanında Tarsus, doğal kaynaklarını da koruma mücadelesi veriyor. Çukurova’da tarımsal sulamada yaşanan yüzde 51’lik kayıp, geleceğe dair endişeleri artırıyor. Tarsus Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Teke’nin vurguladığı gibi; kapalı basınçlı sulama sistemine geçiş ertelenemez bir zorunluluk. Bu noktada alternatif ürünler de önem kazanıyor. Su ve gübre istemeyen dikenli incir (hint inciri), artan sıcaklık ve su kıtlığına karşı bölge için stratejik bir ürün olarak öne çıkıyor. Tarsus’un sürdürülebilir tarımda yeni modeller geliştirmesi, gelecekteki en büyük güvencelerden biri olacak.
Haberin devamını https://www.dunya.com/ekonomi/cukurovanin-yukselen-ekonomisi-surdurulebilir-tarim-ve-yesil-sanayi-ile-gelecege-yuruyor-haberi-800580 adresinden okuyabilirsiniz.









