
TÜİK’in açıkladığı Ağustos ayı verilerine göre, inşaat maliyet endeksi aylık bazda %1,05, yıllık bazda %22,82 artmış durumda.
-
Aylık artışta malzeme endeksi %1,46; işçilik endeksi %0,28 artmış.
-
Yıllık bazda malzeme endeksi %19,17; işçilik endeksi %30,16 oranında yükselmiş.
-
“Bina inşaatı maliyet endeksi” için aylık artış %1,15; yıllık artış %22,53.
-
Bina dışı yapılar (örneğin altyapı, endüstriyel yapılar vs.) için de maliyet endeksi aylık %0,72, yıllık %23,75 artmış.
Yani temel fikir: inşaat maliyetlerinde hem aylık hem yıllık olarak önemli bir artış yaşanıyor, malzeme maliyetleri ile işçilik maliyetleri arasında da yükselişlerin farklı oranlarda gerçekleştiği gözleniyor.

Bu veriyi değerlendirirken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar:
-
Maliyet artışı ve enflasyon baskısı
İnşaat maliyet endeksindeki yükseliş, genel fiyat düzeyindeki artış (enflasyon) ile doğrudan bağlantılı. Malzeme maliyetleri (çimento, demir, izolasyon malzemeleri vb.) genellikle hammadde fiyatlarının dışsal etkilerinden (uluslararası piyasa, döviz kuru, enerji maliyetleri) etkilenir. İşçilik maliyeti artışı ise hem ücret baskısından hem de işgücü piyasasındaki koşullardan kaynaklanabilir.Yıllık verilerde işçilik endeksinin %30,16 gibi oldukça yüksek oranda artması, ücretlerde ciddi bir baskı olduğunu gösteriyor. Bu da inşaat sektörünün marjlarını daraltabilir veya maliyetin satış fiyatlarına yansımasını gerektirebilir.
-
Sürdürülebilir mi?
İnşaat maliyetlerindeki bu tip sürekli artışlar, özellikle düşük ve orta gelirli konut projeleri açısından sürdürülebilirliği zorlaştırabilir. Maliyetler sürekli yukarı yönlü giderse, projenin kârlılığı azalabilir ya da yatırımcılar daha temkinli davranabilir. -
Talep yönü etkisi
Maliyet yükselişi, konut satış fiyatlarını da yukarı çekebilir. Ancak fiyatların çok hızlı artması, talebi baskılayabilir — özellikle kredi faizlerinin yüksek olduğu, gelirin mal alım kapasitesinin sınırlı olduğu bir ortamda. Dolayısıyla arz-talep dengesi üzerinde olumsuz etkiler çıkabilir. -
Bölgesel ve proje bazlı farklar
Bu tip endeks verileri geneltir. Ama saha projelerinde, coğrafi bölge ve projenin özellikleri (yüksek katlı, teknik altyapısı ağır, özel malzemeler, lüks detaylar) maliyet baskılarını farklılaştırır. Örneğin uzakta, ulaşımı zor bölgelerde taşıma maliyetleri daha yüksek olur; özel tasarım, ithal malzeme kullanan projelerde maliyet daha da yükselir. -
İnişler ve çıkışlar (volatilite riski)
Yüksek oranlarla artan maliyet, döviz kuru oynaklığı, enerji maliyetindeki dalgalanmalar gibi dışsal risklere daha açık hale getirir. Bu, maliyetlerin baz dönemlere göre “sıçramalı” olabileceğini gösterir, yani sadece lineer bir artış değil, dönemsel ani sıçramalar görülebilir.
İnşaat sektörü açısından oldukça önemli bir sinyal veriyor: maliyet yapısı zorlanıyor.
Editör Görüşü:
-
Bu yükseliş, fiyatlara yansımak zorunda kalacaktır. Yani konut ve inşaat projelerinin satış fiyatlarında artışlar göreceğiz. Bu da mevcut ekonomik koşullarda “bırakamayacak” alıcıları sektörden uzaklaştırabilir.
-
Eğer talep kısmı kırılgan durumdaysa (örneğin dar gelirli kesimler, kredi faizlerinin yüksek olduğu ortam), maliyet artışına rağmen satışlar düşebilir, stoklar birikebilir. Bu da inşaat firmaları üzerindeki finansal riskleri artırır.
-
İnşaat firmaları açısından, maliyet kontrolü, verimlilik artırımı, alternatif malzeme kullanımı, tedarik zinciri optimizasyonu gibi stratejiler daha çok ön plana çıkacak.
-
Uzun vadede, bu tip yüksek maliyet baskısı yeni projeleri caydırabilir; sektörde “yavaşlama” eğilimi oluşabilir.
-
Devlet politikaları, teşvikler, KDV düzenlemeleri ya da vergi uygulamaları bu maliyet baskısını hafifletebilir. Yani sektör dışı ekonomik/mali tedbirler önemli olacak.
Özetle: bu veri, inşaat sektöründeki maliyetlerin ciddi bir şekilde yükselmeye devam ettiğini; bu durumun projelerin finansmanı, fiyatlandırma, talep dengesi gibi birçok unsurda baskı yaratabileceğini gösteriyor.
Aşağıda, TÜİK’in çeşitli aylara ilişkin açıkladığı verilerden derlenmiş bazı aylık ve yıllık değişim oranları var:
Ay | Aylık Değişim | Yıllık Değişim | Malzeme Aylık | İşçilik Aylık | Malzeme Yıllık | İşçilik Yıllık |
---|---|---|---|---|---|---|
Mart 2025 | %1,53 | %23,23 | %1,95 | %0,80 | ~%18,8 | ~%31,72 |
Nisan 2025 | %1,67 | %22,69 | %2,01 | %1,07 | ~%18,00 | ~%31,82 |
Mayıs 2025 | %0,88 | %22,4 | %1,09 | %0,52 | ~%17,81 | ~%31,39 |
Haziran 2025 | %1,37 | %23,58 | %2,35 | –0,35 | ~%19,37 | ~%31,99 |
Temmuz 2025 | %1,41 | %22,98 | %1,79 | %0,72 | ~%18,98 | ~%31,00 |
Aralık 2024 | %0,70 | %34,27 | %0,41 | %1,29 | ~%26,18 | ~%54,35 |
Ayrıca genel endeks değerleri (endeks düzeyi) için TÜİK verisine dayanan bir liste de mevcut: “TÜİK Aylık İnşaat Maliyet Endeksleri” sitesinde, her ayın endeks değeri veriliyor.
Beklenen Görünümler
-
Trendin Sürekliliği: Zaman serisi grafiği, inşaat maliyet endeksinin sürekli yukarı yönlü bir seyir izlediğini gösterecektir. Ani sıçramalar (örneğin Aralık 2024’te yıllık %34 gibi büyük bir sıçrama) grafikte belirgin “zirve” olarak çıkacaktır.
-
Dalgalanmalar ve Yavaşlamalar: Bazı aylarda işçilik maliyetlerinin azaldığı veya malzeme maliyeti artışının yavaşladığı gözlemleniyor (örneğin Haziran 2025’te işçilik aylık azalışı) Bu, maliyet baskısının her zaman tek yönlü olmadığına işaret eder.
-
Malzeme ve İşçilik Ayrımı Önemli: Malzeme maliyeti genellikle istikrarlı biçimde artarken, işçilik maliyetleri dönemsel dalgalanmalar gösterebiliyor. Grafikte bu fark “çubuklar”la net biçimde görülecektir.
-
Dönemsel Sıçramalar: Özellikle 2024 yılı Aralık ayında yaşanan yıllık yüzde %34’lük artış, 2025’teki aylık / yıllık artışlarla kıyaslandığında dikkat çekici bir büyüme anı.
-
Yıllık Artışların Yavaşladığı Dönemler: Örneğin 2025’in bazı aylarında yıllık artış oranları %22-23 bandında seyrediyor; bu, çok yüksek dönemlere kıyasla “ılımlılaşma” sinyali olarak okunabilir. (Önceki dönemlerde yıllık artışlar çok daha yüksek olabiliyordu.)
YASAL UYARI VE SORUMLULUK REDDİ: Bu bültende yer alan tüm analizler, veriler ve “Stratejik Aksiyon Önerileri”, yatırım danışmanlığı kapsamında değildir ve Ticarigm360.com’un genel piyasa görüşünü yansıtmaktadır. Bu bilgiler, okuyucunun ticari gayrimenkul yatırım kararlarına tavsiye niteliği taşımamaktadır. Yatırım kararları kişisel risk ve getiri beklentilerine göre bağımsız olarak verilmelidir. Ticarigm360.com, bu bültenlerdeki bilgilere dayanarak verilen kararlardan doğacak doğrudan veya dolaylı zararlardan sorumlu tutulamaz. Lütfen yatırım yapmadan önce bağımsız bir finans ve hukuk danışmanına başvurunuz.